11 Temmuz 2015 Cumartesi
BEYOĞLU'NUN EN GÜZEL ABİSİ
Evde olan kitaplardan birini okumak istedim busefer ve Beyoğlu'nun En Güzel Abisi'ni aldım elime. Bu Ahmet Ümit'in kitaplarından okuduğum sanırım dördüncü kitabi. Kitap Başkomiser Nevzat ve yardımcısu komiser Ali'nin araştırdığı yılbaşı gecesi işlenen bir cinayeti anlatıyor.. Bir yılbaşı gecesi bıçaklanarak öldürülen Engin'i kim öldürdü? Yılbaşı gecelerinin herkes için gülüp eğlendiği bir gece olurken polisin kabusu olduğu en çok suç işlenilen kesinlikle bir vukuatın olduğu yaralama, taciz, tecavüz, cinayet olaylarının en çok yaşandığı gece olduğundan bahsediliyor. Polisiye severim ama bu iğrenç meyhanelerde kumarhanelerde geçen gece hayatından bahsedildiği için beni sıktı. Kitaptaki Başkomiser Nevzat karakterine esnafın çoğunluğu Beyoğlu'nun En Güzel Abisi diye hitap ediyor kitabın ismide oradan geliyor. Dün öğlenden sonra saat 1de başladım okumaya ama katilin kim olduğunu öğrenmeden uyuyamadım sahurdan sonra saat 4 te bitirdim kitabi. Ve herzaman olduğu gibi yine okuyucuyu şaşırtmayı başarmış Ahmet Ümit olayları kurgulaması çok iyi ve hiç beklemediğim kişi katil çıktı Beyoğlu Rapsodisinde olduğu gibi. Aklımda olan bikaç ihtimalden biri değildi katil hiç hiç beklemediğim biri çıkmıştı. Hayatta böyle hiç beklemediğimiz kişilerden hiç beklediğimiz şeyleri görebiliyoruz, her an herşeye hazırlıklı olmalı. Kitapta sürükleyicilik, olay kurgusu herşey iyi güzel ama kitapta yazar sürekli kendi siyasi görüşünü empoze etmeye çalışmış. Gezi parkı olayları ve bu olaylara karışan örgütlerden bahsediliyor, bu örgütlerin haklı olduğu baskıcı bir ülkede bu örgütlerin olması gerektiği devletin görevini yapmadığı için bunlar olduğu yani her yeri yakıp yıkan bu kişiler haklı ve masum gibi gösterilmeye çalışılmış! Ve orada güvenliği sağlamaya çalışan polis ise tam tersine insanlara zarar veren sanki yok yere biber gazı sıkan hatta birkaç kişinin gözünü çıkarmış vs böyle lanse ediliyor! Şimdiki cumhurbaşkanımız o zaman Gezi Parkı eylemleri sırasında başbakanımız olan Recep Tayyip Erdoğan olayı şu cümlelerle çok güzel açıklamıştı. " Bu ülkede herkesin görüşlerini özgürce ifade etme hakkı vardır. Bu ülkede herkesin demokratik sınırlar içinde, hukuk çerçevesinde tepkisini ortaya koyma, mitingini yapma hakkı vardır. Ancak hiç kimsenin hukuksuzca, demokrasi dışı eylem yapma, işgal eylemi yapma, esnafa, çevrede oturanlara, yoldan geçenlere zarar verme hakkı yoktur. Hele hele hiç kimsenin ağaçlar kesiliyor bahanesiyle ortaya çıkıp, Türkiye'de gerilimi arttırmaya hiç hakkı yoktur." Ve bu durumda polisin oradaki halkın güvenliğini sağlamaya çalışmasıda hükümetin acımasızca polisleri göstericilerin üzerine sürdüğü olarak yansıtılmış! İstanbula yapılan köprüleri ise durmadan çirkin köprüler yapıyorlar diye yazmış! Bunlar beni tamamen rahatsız etti. Ama en çok rahatsız eden ise kitapta sayfa 319'da kader ile ilgili yazan cümleler, kadere inanmadığını alaylı bir şekilde tiye alarak yazmış. Aynen şu şekilde yazıyor. " Yaşam bizim dışımızdadır, biz olmasak da akar kendi başına. Bazıları kader diyor bunun adına. Kader kim bulmuşsa bu açıklamayı iyi yapmış." Kader kim bulmuşsa bu açıklamayı iyi yapmış nasıl bir cümle!!! Kadere inanmak imanın şartlarındandır! Kitapta sayfa 357'de meyhanede sarhoş olup eğlenen yaşlı bir kadının o haline Başkomiser Nevzat "Birgün böyle ölecek. Allah hepimize böyle ölüm nasip etsin." diyor!!! Beğendiği ölüm yaşlı sarhoş bir kadının meyhanede eğlenerek ölmesi böyle bir ölüm istenirmi? İnsan Rabb'inden imanla ölmeyi nasip etmesini ister. Ve kitapta sayfa 347'de en huzur bulduğu yer olarak bir meyhaneyi söylüyor. Yazan cümleler aynen şöyle: "Ne zaman bu eşiği aşsam, ne zaman bu meyhaneden içeri adımımı atsam, tarif edemediğim bir huzur, derin bir sükunetle doluyordu içim. Dünyanın iyi bir yer olduğunu kanıtlayan son mekan neresi deseler, hiç tereddüt etmeden Evgenia'nın Tatavlası(meyhane!) derdim." En huzur bulduğu ve dünyanın iyi bir yer olduğunu kanıtlayan yer olarak bir meyhaneyi söylüyor! Bu bakış açısıyla hayata bakan bir yazar olduğunu bu kitapla öğrendim, ve birdaha Ahmet Ümit'in kitaplarını kesinlikle okumam.
Etiketler:
Ahmet Ümit,
Aşk,
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi,
Cinayet,
Polisiye
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder